-
Müge Oruçkaptan
Tarih: 17-11-2024 11:44:00
Güncelleme: 17-11-2024 11:58:00
Bu durum genel olarak anlık zevklerin peşinde koşan erkeklerin izlediği bir yoldur. Evli erkekler, kimi zaman para için, kimi zaman güzel bir kadınla farklı bir heyecan yaşamak için, böyle kaçamak dolu bir hayatı tercih ederler.
Başka bir kimlikle, başka şehirde, hep içinde başka kelimesini barındıran cümlelerle yaşarlar.
Esas evi idare ederler, eve güven sağlarlar, karılarını severler, öteki kadını arzularlar.
Ev hayatı, eşleri normalleştirmeye başlamıştır.
Artık kanka gibidirler hatta.
Aile olmuşlardır ve erkekler, anaç ruhlu karılarının yanında kimi zaman huysuz, kimi zaman şakacı, kimi zaman tatlı partnerleridirler.
Bazen adeta çocuk olurlar. Karıları arkadaşlarına, "evde doğurduğum çocuklardan başka bir çocuğum daha var o da kocam derler, bu da onlara şakayla karışık mutluluk verir.
Oysa dışarıda bir cazibeli rakipleri vardır, ancak ihtimal vermezler.
Erkekler uyumayı severler. Yıllar geçtikçe daha çok severler. Ama arada uyanıp silkinip, kendilerine gelmeyi de isterler. Ve onları hareketlendirecek bir dürtüye ihtiyaçları vardır, işte tam da o kadına...
Erkekler kabaran hormonlarını yatıştırmak için her türlü numarayı yapabilirler. Tenzih ettiklerim olabilir. Ben bu türü pek tanımıyorum. Evliliklerimde bana sadık yaşadıklarını düşündüm ancak bir kere ikinciden şüphelendim, (rüyamda gördüm bilardo oynuyorlardı) bir şeyler sormaya anlamaya çalıştım, asabileşti, inkâr etti, ben de soğudum ve ayrıldım hemen. Sonra da o kadının kuzeninden duydum, bir heveslenmişler ama tutmamış elektrik. Onu yolladığımda çok üzüldü, ağladı.
Ben kendim için önemliyim zaten bıkkınlık veren bir ilişkiden ben kurtuldum, çok iyi hissettim ve o insanı hemen unuttum. Şimdi yaşlı ve çirkin olmuş.
Ben ise bir haftaya kalmadı yepyeni harika bir aşka yelken açtım. Bunu niye mi anlattım, çünkü birçok evli kadın ihanetkâr adamı bırakmıyor, belki de onların malını mülkünü umursuyorlardır kim bilir, ya da çok çocuk doğuruyorlar, ya da yalnız kalamıyorlar, oysa dünyada milyonlarca erkek var.
Şimdi gelelim erkekler bu işin nasıl üstesinden geliyorlar, daha doğrusu gelebiliyorlar mı?
Erkekler genel olarak bu cazibeli yenilere bekâr olduklarını söylüyorlar. Kadın inanmaya müsait ve inanınca bir de evlenmeden cinsel birliktelik yaşamak doğal olunca, kadın ilişki kurduğu erkeğe bağlanmak istiyor. Bağlanıyor, hayaller kuruyor, mutlu olmaya çalışıyor. Sonra adam iş adamı olduğunu ve seyahatleri olduğunu söylüyor, hatta başka şehirde yaşadığı yalanını uyduruyor.
Adamın işi zor iki tarafta bilmeyecek. Bu ıstırabın heyecan değil korku verici olduğunu düşüyorum ama galiba, bu durum aldatmanın dayanılmaz fantezisi aşırı zevkli olsa gerek.
Günler böyle birbiri ardı sıra geçip giderken, nihai gün geliyor ve öteki kadın adamın evli olduğunu öğreniyor. Ve her ne hikmetse adama değil, adamın karısına kin duyuyor ve bu durumu hırs haline getiriyor. Kadını arayıp rahatsız etmeye, haberdar edip huzursuzluk yaratmaya çalışıyor. Ya da adamın burnundan getiriyor, bir sürü plan yapıyor, kendi hayatını da zehir ediyor.
Ve adamla arasında gerginlik başlıyor. O aşk dolu aşk adamı gidiyor, yerine kaba saba, rahatını bozmak istemeyen adam geliyor. Düş kırıklığı, rezalet, yalnızlık, mutsuzluk hissi, çöküş.
Bu ilişki içinde olanların duymak istemedikleri bir sonla bitireceğim.
Gerçek şu ki adamların çoğu evliliklerinde kalıyor. Anne gibi güvenli hanım, mis gibi ev, çocuklar…
Hevesini de almış artık cazibe kadından, oh hanımın koynunda ne ala, sıcacık sofralarda, televizyonun karşısında ki rahat koltukta yumulup horlayarak hafiften uykulara dalıyorlar. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
- Benim Gibi Kaç Kişiyiz?
- Yüce Allah’ın ötenazisi var, bir dur!
- Bayram da çekirdek aile huzursuzluğu olur, peki neden?
- Saraylı Deniz Akkaya’nın derdi ve magazin!
- Haller, düşünceler, İnsan
- Saraylı Tamirhane
- En iyi öğretmenin kim?
- Aşk biter mi? Önce aşk ve evlilikten başlayalım.
- Sessiz kaldım, sustum. Ta ki savaşa kadar!
- Anneler Ölmüyor…
- Aşk Aşk Durmadan Aşk…
- Bazen sığamadığın dar yerler olur zorlamanın manası yoktur ya hani!