-
Nursel Eroğlu
Tarih: 26-05-2020 15:34:00
Güncelleme: 28-12-2023 21:55:00
“Sinema gelecek kuşaklara yazılmış canlı mektuplardır.”
Bu sözleri bir mezar taşından hatırlıyorsunuzdur. Eşref Kolçak, ölmeden önce mezarını yaptırıp, mezar taşına bu sözleri yazdırmıştı. Yani bizim deyimimizle Eşref babaya aitti.
Eşref babayı çok uzun yıllardır tanırım. Onunla birçok TV programları yaptık. Onu tanımak bir ayrıcalıktı.
Son derece neşeli, gırgır, şamatayı seven, film gibi bir adamdı.
Ne zaman festivallere veya organizasyonlara gitsek, bize otelin lobisinde sabahlara kadar anılarını anlatırdı. Tabii ki bizim Eşref babayla dostluğumuz bu kadarla da sınırlı değildi.
Aramızda bir akraba bağı yoktu ama sık sık görüşürdük. Fırsat buldukça da Gemliğe yanına giderdim. Her işini kendisi yapardı. Bu süreç 93 yıl böyle sürdü. Ardından organ yorgunluğu nedeni ile hastanelik oldu ve uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldı. Yanına her gittiğimde sürekli sevenlerine benimle haber yollardı. Elimden geldiği kadar onun için her zaman koşturdum. Benim için dostluk çok önemlidir. Dostlarım iyi bilir.
Dostluk demişken bu arada Eşref babanın komşusu ve 25 yıllık yakın dostu Nihat Çitil abinin emekleri de inkâr edilemez. Yıllarca her şeyine koşturdu. Hele son zamanlarında yoğun bakımda tedavi görürken hep yanında oldu. Üstelik bunu koşulsuzca yaptı. Bu gün Eşref babanın ölüm yıldönümü ve bu gün onu ziyarete gidemedik. Korona nedeniyle bende köşemde iki satır bir şeyler yazmak istedim. Tekrar Türk sinemasının başı sağ olsun. Ayrıca tek tanıdığım yiyeni Turan Kolçak beyfendiye de yeniden başı sağlığı diliyorum.
Huzur içinde uyu Eşref baba, tüm sevenlerinin duası seninle.
Seni unutmayacağız...