içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Her şeyin ehli hiçbir şeyin ustası Kerim Güç

İnsanlar kitap çıkarabilir, her şekilde eser verebilir. Kendi için bu ürünleri değerlendirebilir ancak bunu başkalarına fayda sağlayacak şekilde yapmak hatta başlı başına sadece iyilik ve yardım için bir şeyler üretmek çok başka.

Bu hem bir nasip hem de kendi içinde bereketli bir şey olsa gerek. Bu bakış açısıyla pek çok yardım projesinin girişimcisi ve yürütücüsü, gönülleri kazanmış mütevazı bir iyilik neferi: Nefes Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Kerim Güç’ten biraz bahsetmek istiyorum.

Kendini “her şeyin ehli, hiçbir şeyin ustası” olarak tanımlayan Kerim, aslında bir elektronik mühendisi, ABD Baltimore’da Enformatik Sistemler ve İşletme yüksek lisanslarını tamamladıktan sonra fizikten metafiziğe çark edip bu kez Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimi almış ve şu anda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmekte.

Nefes Akademi’de verdiği tüm eğitim gelirlerinin bir kısmını “İyilik Eğitimciliği” adı altında, ihtiyacı olan kişiler için burs olarak ayırıyor. Nefes Yayınevi bünyesinde başlattığı “İyilik Yayıncılığı” ise geçen seneden beri sayısız insana yardım sağladı. Bu kadar kendisinden bahsettikten sonra ondan da bazı cevaplar aldım tabii.

Kitaba geçmeden önce uzun yıllar Batı’da yaşadınız ve geri döndünüz. Çok genel ve kısa bir gözlem yapmak gerekirse neler söylersiniz?

Hem batıdan gelen modernite hem de kadimle bezenmiş topraklardayız. Anadolu kelimesi “güneşin doğduğu” yer manasına gelmektedir. Doğu ve batının, kadim ve modernin buluşması; sadece güneşin bu topraklarda yeniden doğması değil aynı zamanda geçmişte siyasi düşünce sistemi nedeniyle bölünmüş, ayrılmış toprakları tekrar birleştirmek için bir merhem adeta; biz çok şanslıyız.

Uzun süreler batı eğitimi almış ve yurtdışında yaşamış biri olarak, şunu gözlemledim. Batı kaynaklı şekilde, sanayi devriminden sonra “kendi” motivasyonumuzu artıracak modellemeler yapılmış ancak buradaki “kendi” kelimesinin genellikle nefsi işaret ettiğini gördüm. Tüm çalışma düzeni bunun üzerine kurulu. Bu da günün sonunda bizi mutsuz hale sokmakta. Çok farklı bir sistem var.

Doğuda ise daha ruha yönelik motivasyonlar çalışılmış olsa da batının getirdiği modern ilerleme teknikleri kullanılmadığı için burada da durum geliştirilmeye açık bir noktada durmakta.

Ancak ikisinin ortası olan Türk topraklarında şanslı bir yerdeyiz. Burası pek çok medeniyetin beşiği, Anadolu İrfanı’nın yoğurduğu bu topraklarda nasiplenmek oldukça büyük bir şans.

Üçüncü kitabınızın adı “Kendini Rahat Bırakma” ve bu cümlenin manası ise okurun anlayışına göre çeşitleniyor diyorsunuz. Bize biraz kitaptan bahseder misiniz?

Kitabın adını mastar eki haliyle okursanız farklı bir vurguya sahip, -ma olumsuzluk ekiyle okursanız farklı bir manaya sahip ve bu vurguları yaptıranda her kişinin kendi içsel idraki ve bakış açısı. Yani “kendini rahat bırakmamalısın” anlamıyla okuyanlar bir yana, “kendini rahat bırak” manasına gelecek şekilde okuyanlar diğer bir yana. İkisi de doğru. Kitapta çok daha detaylı bir açıklama bulabilir okurlarımız. Sürprizi bozmamak adına bu kadarını anlatmış olayım.

Kitabın otuz bölümden oluşan içeriğinde, her bölüm hayatımızda yer alan bir kavrama nefs ve ruhun nasıl baktığına dair örnekler yer almakta. Mesela korku kavramını ele alalım. Nefs için korku nedir? Ruh için korku nedir? Tüm bu soru işaretlerinde tasavvuf, antropoloji, psikoloji, sosyolojisinin kesiştiği noktalar itibariyle hayatımıza nasıl yön verebileceğimizi çözümlemeye çalışıyoruz. Her bir bölümün sonrasında bunların nasıl uygulanabileceğine dair egzersizler yer almakta.

Kitabın temel amacı, okuruna katkısı nedir?

Biz hayatı seviyeler arasında sürekli geçişler yaşadığımız, hiçbir zaman durmayan bir yolculuk olarak düşünüyoruz. İnsan, nefs ve ruh arasında ileri ya da geri sürekli bir hareket etmekte. Ve bu yolculukta kendimize etki eden kuvvetin farkında olursak o seviyenin gerektirdiği şekle göre hareket edeceğimiz için kendini bilme yolunda muhakkak bir gayrete ulaşırız. Bu kitap kendini bilme zindeliğini yakalamayı, buna katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Hem Nefes Yayınevi’deki “İyilik Yayıncılığı” hem de ders verdiğiniz Nefes Akademi’nin yürüttüğü “İyilik Eğitimciliği” projelerinden bahseder misiniz?

İyilik Yayıncılığında her bir kitabımızın bir iyilik hareketi için kullanılmasını amaçladık. Buradaki temel hedefimiz yazarın ve yayıncının beraber bir iyilik projesinde bulunması. Eğer yazarımız bu projede olmak istiyorsa onunla anlaşıyoruz. Yazar kendi telifinin tamamı ya da bir kısmını bu proje için bağışlarken biz de yayıncı olarak çeşitli fedakârlıklarda bulunuyoruz ve aynı oranda telifimizi bu projeye ekliyoruz. Daha sonra o iyilik hareketinin ne olacağına karar veriyoruz. Bununla ilgili şimdiye kadar yapmış olduğumuz çalışmalarda şunlardır: Yolda Bir Kuşa Rastladım kitabıyla hemşirelik öğrencilerine burs sağlandı. Damladaki Okyanus kitabıyla Afrika’da bir kuyu açılması Mucize Hayatın Kendisidir kitabıyla Darülaceze Başkanlığına bir fon, İbnül Arabi’nin Füsusul Hikem şerhi olan Lut ve Şuayb kitabıyla tasavvuf öğrencilerine katkıda bulunmak için çalışmalarda bulunduk. Temel olarak hedefimiz diğer yayıncı arkadaşlarımıza da örnek olması ve model oluşturması.

Ayrıca hali hazırda tamamlanmak üzere olan bir projemiz daha var. Yolda Bir Kuşa Rastladım sesli kitap projesi!

Bu yeni iyilik projemizden elde edilen gelir ise Bir Destek Bir Yuva projesine aktarılacaktır. Ülkemizin dört bir yanındaki yangınlar nedeniyle binlerce insanımız evini, işini, aşını, okulunu, hayvanlarını, geçim kaynaklarını ve birikimlerini kaybetti. İhtiyaç Haritası ve Nef Vakfı tarafından oluşturulan ve her canlının yuvasına yeniden kavuşması gerektiğine inanarak hazırlanan bu projede amaç köyleri eski haline getirmek, geçim kaynakları yaratmak için seraları yeniden kurmak, ahırları yeniden inşa etmek, yuvasını kaybeden her canlının yuvasına yeniden kavuşmasını sağlamaktır.

Çok yakında yayınlanacak olan ve bir önceki kitabım Yolda Bir Kuşa Rastladım’a sesleriyle katkıda bulunan ünlü isimlerden bazıları şöyle:

Cemalnur Sargut, Aslı Şafak, Murat Dalkılıç, Damla Sönmez, Sitare Akbaş, Tamer Karadağlı, Erkan Petekkaya, Sinan Canan, Ekin Olcayto, İpek Tuzcuoğlu, Saffet Emre Tonguç, Beyhan Budak, Öner Döşer, Açelya Akkoyun, Özlem Denizmen, Necmi Yapıcı, Simge Fıstıkoğlu, Alper Ateş, Kalust Şalcıoğlu, Görkem Sevindik, Janset Paçal, Uğur Batı, Ela Rümeysa Cebebi, Beyza Hakan, Yasemin Baştan, Zeynep Türkoğlu, Hilal Özdemir.

Nefes akademi bünyesinde yer alan eğitimlerden elde edilen gelirlerin bir kısmı da yine aynı şekilde ihtiyacı olan kişilerin bursları için değerlendirilmektedir.

TY: Çok teşekkür ederiz ve Yolda Bir Kuşa Rastladım Sesli Kitap Projesini heyecanla bekliyoruz.

Kendini Rahat Bırakma kitabınızın da yolu açık olsun. www.okuyucuyuz.com adresinden imzalı olarak “Kendini Rahat Bırakma” kitabına sahip olabilirsiniz.

Ayrıca “Nefes Akademi” Instagram adresini takip ederek yeni eğitimlerden haberdar olabilirsiniz.

Not: Herkesin gönlünden geçtiği kadar çok ve kolay iyilik yapabilmesini diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum