Ülkü Gözen Stewart

Güzellik Tacınla çok güzeldin ama annelik tacınla daha da güzelsin Ceyda Düvenci!

Ceyda Düvenci… 1997 Türkiye üçüncü güzeli… Oyuncu… Sunucu… Programcı… Ama en çok, anne! Sadece doğurmuş değil, “olabilmiş” olan bir anne üstelik! Çünkü annelik, sözde değil, özde emek vermektir.

Önce, bir kitabımda altını çizdiğim şu satırlarımı paylaşmak istiyorum: “Çocuklarınızı çok sevin! Hele ki otistik, İndigo, kristal ve benzer “özel” yaratılmışsa, bu çocuklarınızı daha da çok sevin! Güvenerek, hissettirerek… Göstererek… Yüreğinizle, elinizle… Gözünüzle, sözünüzle… Ve tüm özünüzle sevin onları!”

Doğduğu gün kızının yapamayacaklarını saydıklarında, hepsini ve daha fazlasını yapacağından eminmiş Ceyda Düvenci. İçindeki güce inanmaktan vazgeçmemiş ve işte buyurun; istenirse her şeyin yapılabileceğini ispat etti ana-kız! Kızıyla gurur duyuyor! Duymaz mı?

Bir biyografi tarzında Ceyda Düvenci’nin rol aldığı dizi ve sinema filmleriyle tiyatro oyunlarını burada sıralamayacağım. Zaten “Ceyda Düvenci” dendi mi, bugüne dek olan başarılarına izleyici olarak hepimiz şahit olduk. Hele ki bir kadının başarısı, daha da takdire şayan! Altyapılı, donanımlı bir değerimiz Ceyda Düvenci. İktisat fakültesi mezunu, yabancı dil bilen, üreten, hobileri olan, durmadan bir şeylerle meşgul olan, hem sevimli hem de güzel bir kadın. Ancak, anne yanını herkes nereden bilsin ki? Bu yönünü bir ailesi bir de yakın dostları bilir’di; şimdi biz de biliyoruz çünkü birkaç gün evvel benim gibi birçok kişi anneliğine de şahit oldu. Hem duygulu hem başarılı bir annelik üstelik! “Duygusuz annelik mi olur?”, “Anneliğin de başarısı mı olur?” demesin kimse çünkü duygusuz anneler de var, doğurmuş ama anne olmayı başaramamış anneler de! Bu tarz annelerin anneliği sadece sıfatta kalır! O yüzden Ceyda Düvenci ve onun gibi tüm annelerin duygu ve başarısının altını çizerim; çizdim de!

Kızı Melisa, Nil Karaibrahimgil ile sahneye çıkarak düet yaptı. Bu, onun hayaliymiş! Ne güzel ki bu hayalini gerçeğe dönüştürdü Melisa kızımız! Kocaman bir alkış ona! “Kuzey Yıldızı” şarkısında düet yapan ikilinin performansı dakikalarca alkışlanmış! Alkışlanmaz mı? Ve Nil Karaibrahimgil ablası, daha sonra kendi bestelerini yaparken kullanması için Melisa'ya bir defter hediye etmiş! E, bu da alkışlanmaz mı? Ceyda Düvenci, Bostancı Gösteri Merkezi'nde sahne alan Nil Karaibrahimgil ile muhteşem bir performans sergileyen biricik kızı Melisa'nın o anlarını duygusal bir notla sosyal medya hesabında yayınlamış! Yayınlamaz mı? Bu, bir anne için nasıl bir duygu hazzıdır... Nasıl bir emek hazzıdır... Nasıl bir gurur hazzıdır... O annenin, hem gözünden hem yüreğinden akmıştır gözyaşları… Çağlamıştır... Sevmek, başarmaktır! "Çok" harika! "Çok" duygulu! Alkış, Melisa'ya ve azmine... Alkış, Nil Karaibrahimgil’e ve ablalığına… Alkış, Ceyda Düvenci’ye ve anneliğine… İnsanlık, buna hayran oldu! Anne, kızıyla gurur duydu! Özel ve harika çocuk, mutlu oldu! Tanrı, bu anneye diplomayı verdi! Bu emeğe, bu başarıya, bu özel'liğe çok büyük alkış. Cennet, "her" doğurmuş annenin değil, hakikaten anne "olabilmişlerin" ayakları altındadır! Sınav, böyle verilir! Rabbim, es geçmesin!

Bilmeyenler için; serebral palsi, beyin hasarı sonucu oluşan klinik bir tablodur. Kas aktivitesi ve vücut duruşu ile ilgili bir grup problemi tanımlayan rahatsızlıktır. “Serebral” kelimesi beyin anlamına gelir. “Palsi” ise hareket zayıflığı ve felç durumunu ifade etmek için kullanılır. Yaşamda her şey olabiliyor. Bazı şeyleri engelleme şansımız olmuyor. Başımıza gelen olay, hastalık ve benzeri durumlarda, durumu kabullenip onunla yaşamayı öğrenmeliyiz. Melisa’nın beyin palsisi varken bakın nasıl da hayalini gerçeğe dönüştürmeyi başardı! Yeter ki azim palsiniz olmasın, yürek palsiniz de! Azimli bu çocuk ve yürekli bu anne, yaşamınızda yol haritanız, hayallerinizde başarı idolünüz olsun! “Helâl olsun sana da Melisa’ya da Ceyda! Ben, yazar Ülkü Gözen Stewart! Yedi yaş küçüğümsün ama eli öpülesi çok kıymetli bir büyüksün! Güzellik tacınla çok güzeldin ama annelik tacınla çok daha güzelsin! Senin kocaman yürekli anne elinden, Melisa’nın da kocaman yetenekli alnından öpüyorum! Sen, kızınla gurur duydun, bizler hem kızınla hem seninle gurur duyduk! Bravo ikinize de!”