-
Ümran Çetin
Tarih: 18-12-2022 10:15:00
Güncelleme: 28-12-2023 23:03:00
-Nevres, okurlar seni özledi. Nerede olduğunu soruyorlar. Onlara, Adalet Hanım Sarayda romanı ile sizlerle buluşacak dedim. Nihayet romanın yayınlandı. Seni, okurlarınla buluşturan İzan Yayınları'na teşekkür ediyorum.
Ayrıca, çocukların haklarına, bedenlerine, kadınların, özgürlüklerine, sevdalarına, yaşama haklarına ve adaletin önemine, romanında yer verdiğin için teşekkür ederim. Böyle bir romana çok ihtiyacımız vardı ve adalete bütün dünyanın ihtiyacı var... En çokta çocukların ve kadınların. Adalet Hanım Sarayda romanı, benim romanım, bizim romanımız, kadınların romanı, annelerin romanı, adalet arayanların romanı, yüreğine sağlık. Artık dinlenmeyi hak ettin, dinlen biraz.
-Dinlenmem için beynimi temizlemem lazım. Beynim sürekli geviş getiriyor.
-Nasıl bir temizlik bu?
-Bedenimiz, ruhumuz nasıl kirleniyorsa, beynimizde kirleniyor. Bu romanımda korunamayan çocukların hayatını, adaletsizliği yani orta çağ karanlığını yazarken beynim kirlendi. Doktor Şükran'ın ödediği bedeller, Nefes Hanım'ın tutsaklığı, yalancı bahara benzeyen Hâkim Fikret'i yazmak beni yordu.
-İnsanoğlunun ayak izlerini, kirlettiği dünyayı edebiyatla anlatmak kolay değil.
-Edebiyatın amacı bu.
-Kitabını okuduktan sonra etkisinden kurtulamadım. 10 yaşındaki kızıl saçlı Gülabi'nin yaşadıkları dehşet verici. Adalet Hanım Sarayda, her anne ve babanın okuması gereken bir kitap.
Biraz da beynini nasıl temizlediğinden söz edelim.
-İki keçi aldım. Onlarla vakit geçirmek iyi geliyor.
-Güldürme beni.
-Gülmeyi özledik... Gül...
-Lütfen keçilerini anlat... Keçilerin için yaptığın köprüyü anlat...
-Keçiler, çevik olduğundan yüksek yerlere çıkmayı severler. Çiftliğimde en yüksek yer evin çatısı, ben de çatıya köprü yaptım. Düşmesinler diye çatının etrafını duvarlarla çevirdim. Akşamları, keçilerimle birlikte, köprüden geçip çatıya çıkıyoruz. Birlikte yıldızları seyrediyoruz. Onlara şarkı söylüyorum.
-Aslında sen mizah yazarı olmalıydın. Senin kadar mizah anlayışı gelişmiş bir kadın, neden mizah yazmaz anlamıyorum?
-Anlaşılmayacak bir şey yok. Hayat ve sanat çelişki demektir.
-Çiftliğine sanatçı dostlarımızı çağırsak, sazlı sözlü bir konser versek. Yani senin deyiminle beynimizi temizlesek... Malum sorunlu bir çağda yaşıyoruz.
-İyi olur tabii. Sanatçı dostlarımızın başımın üstünde yeri var. Ama benim keçiler benim söylediğim şarkıdan başka şarkı dinlemezler.
-Keçilerine hangi şarkıyı söylüyorsun?
Biraz mırıldanır mısın?
-Cehenneme mertek olmam, zalime destek olmam.
Su uyur ben uyumam.
Geçimin değil keçimin derdindeyim.
Şans yüzüme ister gülsün, ister gülmesin.
Ayva ile nar isteyecek, sarı saçlı yar isteyecek yaşta değilim.
Geçim derdinde değil keçimin derdindeyim.
Yıllar gördüm yalan oldu.
İnsanlar iki başlı yılan oldu.
Soğan ekmek haram oldu.
Geçimin değil keçimin derdindeyim.
-İnsanlar için romanlar yazan, keçilerine güfteler yazıp besteler yapan bir kadın tanıdığım için mutluyum. Bu dünyada keçinin bile şanslı olanı varmış bunu öğrendim. Diğer keçiler, mezbahaya giderken, Nevres'in keçileri konsere veriyor. Gel de şansa inanma. Allah, şansız kullarına, Nevres'in keçilerinin şansından versin.
Dualarım sizden yana.